Wednesday, May 17, 2006

Günümüzde küresel is bitirme becerisi


Günümüzde küresel iş bitirebilme becerisi
29 Aralık 2003, BABÜRce Zafer BABÜR

Şöyle bir düşünün 52 milyon dolarlık bir altyapı ihalesi var. Dünyanın sayılı şirketleri bu ihaleyi kapabilmek için can atıyor. Müşteri kamu iktisadi ortaklığı olan bir hizmet şirketi. Firmanız satış öncesi destek harcamaları için 2 milyon dolar yatırım yapmış ve projeyi kazanmış. Nihai karar verecek olan bir bakan. Bu bakanın milletvekili olarak geldiği bölgede yandaşları büyük bir rezalet çıkartmışlar, yeni seçimler tam bir ay sonra ve bakan sizi yalnız olarak akşam makam odasına çağırıyor sizden yeni seçimler için finansman istiyor. Adınız gibi biliyorsunuz ki seçimleri kazanamayacak. O an hayır derseniz de çamur at bırak izi kalsın düşüncesi ile şirketinizi karalayabilecek.......25 yıllık çalışma hayatının 20 yılını ABD dışında geçirmiş, aynı zamanda hariciyeci olan Gregg Marshall’ın Stanford Üniversitesi İşletme Okulunun yılda dört sayı basılan dergisi Stanford Business’ın Kasım 2003 sayısında yukarıda sözü geçen vakayı konu edinen “The Dark Side of Global Business” adında bir makalesi yayınlandı. Yabancı ülkelerde iş yapabilmenin zorluğunu anlatan bu makaleye değneğin iki ucundan da bakabilirsiniz, hangi yönden bakarsanız bakın ilginç yazının özetini aşağıdaki satırlarda bulacaksınız. ....“Roma da Romalılar gibi yaşanır,” çocukluğumuzdan bu yana duyarız bunu. Eğer dışlanmak istemiyorsan, onların bilmediği yerlerden gelip de burada yer edinmek ayakta kalmak istiyorsan varolan düzenin bir parçası olmalısın derler. Her zaman mı?
Yıllar önce Japonya’ya yapılan şaibeli uçak satışının ardından olanlardan sonra, ABD kendi iş adamlarının yabancı devlet yetkililerine herhangi bir müteahitlik sözleşmesini almak için rüşvet vermeyi kanunsuz sayan Foreign Corrupt Practices Act (FCPA) yi 1997 yılında yürürlüğe koydu. Tabii bu bir dönem ABD li müteahitleri, üreticileri zor durumda bıraktı. Hele 2000 yılına kadar Avrupa Birliği kurumların kimi şayibeli harcamaları kurumlar vergisinden düşebilmesine olanak sağlaması ABD ile AB arasındaki okyanusun biraz daha derinleşmesine neden oldu.
Bütün bunların ardından ABD li firmaların diğer ülkelerde çalışan ABD li çalışanları FCPA yı imzalayarak görevlerini sürdürmeye başladılar. Ama ABD li şirketlerde işler nasıl yürüyordu? FCPA acentalara komisyon ödemeyin, aracı kullanmayın vb demiyordu. Üstelik geçtiğimiz dekat içinde dünyada bir çok kamu kurumu özelleştirilmişti bile, bu da farklı ahlak değerlerinin gelmesine neden olmuştu. Buna karşın kimileri yabancı şirketleri sağmal inek olarak görmeye devam ediyorlardı.
ABD şirketlerinin bu konuda çözümü; yerel bir ortak, satıcı, distribütör, temsilci bulmak ya da projenin bir kısmını o yörenin müteahitlerine vererek işin kirli tarafını onlar tarafından gerçekleştirmek olmuştu. FCPA nın yasaklamadığı bu iş görme biçimine göre ihale kazandıran yerel acentaya cironun belirli bir yüzdesi (5-25 arasında) ödenebiliyorsa da “kesekağıdı” hala yüzyıllardır bir elden diğerine geçmeye devam ediyordu.
Kaynakların kısıtlı olduğu yörelerde “çeşme akarken küpünü doldurmak” fikri son derece yaygın olduğundan ve süreklilik varolamadığından projelerde ihalenin kazanılmasına değin ödenenler bir yana, proje süresince ödenmesi gerekenler diğer yanaydı.
Tabii seçimi kaybedeceği belli olan bir bakanın önünde oturan sadece sizseniz ve o bakan sizden büyük projeniz için kendi seçim kampanyasının finansmanını istiyorsa ne yaparsınız?” diye soruyor. Marshall hemen ardından yanıtlıyor “Sabır, nezaket en önemli varlığınız, odadan çıkarken yumuşak bir tonda amirlerinizle konuşacağınızı belirtin...” Zaman kazanmaya çalışın...

0 Comments:

Post a Comment

<< Home