Tuesday, May 16, 2006

Yazilim Ureticileri ile eski santral ureticilerinin analojisi


Yazılım üreticileri ile eski santral üreticilerinin analojisi
15 Temmuz 2004, BABURce Zafer BABÜR

Orta ve Küçük ölçekli yazılım şirketleri satış ve Ar-Ge için bu dalgalı markette sermayeden oldukça büyük oranda yiyorlar. Birçoğunun geçim kaynağı daha önce satmış oldukları yazılımların bakım anlaşmalarından gelen düzenli getiriler.
Yıllar öncesinde çalıştığım telefon santralı piyasası birkaç kişinin elindeydi. O dönemde ithalat sınırlı olduğundan işlerin getirisi iyi idi. İşletmelerin santralları, şef sekreter cihazları atelye tipi üretimle devam ediyordu. Satılan telefon santrallarına iki türlü servis verilirdi. Ya arıza olunca acil arıza kaydı ya da yıllık bakım anlaşmaları. Telefon hattı tahsisinde on yılları alan sıralar vardı. 50, 60, 70’li yıllar bu üreticiler için altın yıllardı. 70’li yılların sonunda değişmeye başlayan ekonomi ve teknoloji bu düzeni bozdu. Artık başkaları da vardı, piyasaya devler gelmişti. Bu küçük üreticiler pazarın önemli bir kısmını tuttuklarından kendilerine şirketlerini satın alma teklifi ile gitti. Büyük şirketler. Kimi bunu kabul etti, kimi kabul etmedi. Kabul edenler portföylerini büyüklerin ürünleri ile değiştirdiler, kabul etmeyip direnenler ise bu piyasada eskisi gibi yeni satış yapamadılar. Sadece eskiden sattıkları ürünlere bakım sağlayarak devam etmeye, yeni ürünler tasarlamaya çalıştılar. Ama R&D sermayeden yiyen nankör bir yatırımdı ve uzun süre devam edemediler ve bunlar pazardan yok oldular. Büyük şirketlerin yörüngesine girenler ise hayatlarını devam ettirdiler.
Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM), Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) vb, hepsi birarada yazılımını sağlayan yazılım devleri için dünya daha pembe çünkü şirketlerde “aman hepsi bir yerden olsun” mantığı hakim olmaya başladı. Kurumsalda büyük daha da büyük olurken, küçüklerde sorun devam ediyor. Öte yandan kimi kurumlar bilgi eksikliğinden iki farklı yazılımı bir arada çalıştırmak için bir o kadar daha harcıyorlar. Kimi yazılım şirketleri ise birbirlerini satın alarak büyüme taktiğini gütseler de bu alımlarda hedef müşteri portföyünü ele geçirmek olarak uygulandığından şirketin edinilme tutarı kadar bir tutar da yeniden geliştirmeye harcanıyor ve sonuçta maliyetler katlanarak büyüyor.
O zaman burada farklı bir yapılanmaya gidilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Çözüm yine doğada, hani timsahların dişlerinin arasında günlük istihkakını çıkaran kuşlar var ya onun gibi küçük şirketler büyüklerle anlaşma yolunda gidecekler bir dönem için onların uydusu gibi davranıp müşterilerine öyle ürün sunacaklar ya da otomobil piyasasındaki gibi yan sanayi olarak kalıp büyüklere hizmet sunacaklar veyahut da bunun dışında kalan kimi küçük şirketler özgün (niş) pazarları arayacak bu arada varolan müşteri portföyünün bakım anlaşmaları ile yetinecek.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home